TÜRSAB’da gerçek bir değişim için yola çıkan Birleşik TÜRSAB Platformu, adaylar arasında uzlaşı sağlanamaması nedeniyle 26. Genel Kurul’da hiçbir başkan adayını desteklemeyeceğini açıkladı.
Birleşik TÜRSAB Basın Sözcüsü Emin Çakmak tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) çatısı altında yıllardır süregelen yönetim anlayışının, seyahat acentalarının ortak sesi olma misyonundan uzaklaştığını üzülerek gözlemledik.
Mevcut yönetim, 23 yılı aşkın süredir kurum içinde bulunmakta ve son 8 yıldır başkanlık koltuğundadır. Defalarca “son dönemim” denilmesine rağmen geri çekilme olmamış; aksine yeniden aday olunacağı anlaşılmıştır. On yıllardır hayata geçirilemeyen reformların bundan sonra da gerçekleşmeyeceği aşikârdır. TÜRSAB ne yazık ki dar bir çevrenin etkisiz ve içe kapanık vitrini haline gelmiştir; eleştiriye kapalı, üyeye mesafeli bir yönetim tarzı kurumumuzu kuşatmış ve birçok meslektaşımızın TÜRSAB’dan umudunu kesmesine neden olmuştur.
Oysa TÜRSAB, binlerce seyahat acentasının ortak aklı ve alın teriyle bugünlere gelmiştir. Bu büyük birliğin yeniden itibar kazanması, şeffaf, katılımcı ve üyelerine hesap veren bir yapıya kavuşması zorunludur. İşte bu nedenle, mesleğini aktif olarak sürdüren ve TÜRSAB’ı bir temsil makamı değil gerçek bir meslek örgütü olarak gören biz sektör profesyonelleri, “Birleşik TÜRSAB” platformu çatısı altında birleşmeye karar verdik. Birleşik TÜRSAB hareketi; köklü değişim ihtiyacına yanıt vermek, birlik içinde güçlü bir temsiliyet sağlamak ve sektörümüzün kronik sorunlarına kalıcı çözümler üretmek amacıyla doğmuştur. Amacımız, TÜRSAB’ı tek bir kişinin vizyonuna mahkûm bir yapı olmaktan çıkarıp ortak akıl ile yönetilen, tüm üyelerin menfaatine hizmet eden güçlü bir meslek birliği haline getirmektir. Bu doğrultuda sektörel kazanımlar elde etmeyi, örneğin kaçak acentecilikle mücadele, vize sorunlarının çözümü, eğitim ve dijitalleşme gibi alanlarda somut adımlar atmayı hedeflediğimizi açıkça beyan ettik.
*Adaylık Süreci ve Yaşanan Gelişmeler*
*Birleşik TÜRSAB* platformu olarak yaklaşan 26. Olağan Genel Kurul’da TÜRSAB yönetimine ortak bir adayla gitme kararı almış ve bu doğrultuda kapsamlı bir istişare süreci yürütmüştük. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Birleşik TÜRSAB çizgisini ve değişim vizyonumuzu sahada en iyi temsil edeceğine inandığımız Sayın Aylin Özsavaş’ı başkan adayı olarak belirledik. Sayın Özsavaş, platformumuzun desteğiyle adaylığını açıklamış ve sektöre vizyoner projeler sunmuştur. Ancak aday belirleme sürecinin ilerleyen safhalarında, adaylık için gerekli bazı kriterlerin kısmen ya da tamamen karşılanamaması ve oluşan yetersizlikler nedeniyle beklenmedik bir durum ortaya çıkmıştır. *Birleşik TÜRSAB* içinde birlikte hareket eden bir diğer isim olan Sayın Mehmet Nezih Hacıalioğlu, Aylin Özsavaş seçilirken oyunu Aylin hanıma vermiş olmasına rağmen bu gelişmeler ışığında ayrı bir adaylık ilan etme kararı almıştır.
Sayın Hacıalioğlu, başlangıçta Birleşik TÜRSAB çatısı altında hareket eden ve değişim hedeflerimizi paylaşan bir meslektaşımızdır. Platformumuz ortak iradeyle tek aday çıkarma yönünde mutabakat sağlamışken, ikinci bir adayın ortaya çıkması elbette arzu etmediğimiz bir tabloyu beraberinde getirmiştir. Bu kararın kendisi tarafından da kolay alınmadığını biliyoruz; nitekim kendisi basın toplantısında bu adaylığın şahsi bir hırsla değil, ekip arkadaşlarının talepleri doğrultusunda üstlenilmiş bir inisiyatif olduğunu ifade etmiştir. Her iki aday da mesleki deneyimleriyle saygıdeğer kişiler olup, nihai hedef anlamında –TÜRSAB’da değişim ve yenilenme isteği bakımından– benzer söylemlere sahiptir. Nitekim Sayın Hacıalioğlu da açıklamalarında “Aylin Hanım benim dostumdur, aynı hedefe gidiyoruz… Aynı yöne gidiyoruz, sadece farklı yollardan” diyerek fikir ayrılığı değil üslup farkı bulunduğunu belirtmiştir.
Gelinen bu noktada, maalesef Birleşik TÜRSAB hareketi içinde öngördüğümüz birliktelik tam manasıyla sağlanamamış, başlangıçta tek çatıda toplanan değişim iradesi iki farklı adaylık şeklinde bölünmüş durumdadır. Bu durum, TÜRSAB genel kurul seçimlerine muhalefet cephesinde bir oy bölünmesi riski getirmektedir. Bizlerin en başından beri önemle vurguladığı üzere, muhalefetin bölünmesi halinde mevcut yönetimin kazanma ihtimali yükselecektir. *Birleşik TÜRSAB olarak çıktığımız yolda temel önceliğimiz, değişimin başarısı ve sektörümüzün geleceğidir.* Dolayısıyla, ortaya çıkan bu çoklu adaylık tablosunun hedeflediğimiz değişimi tehlikeye atabileceğine dair ciddi kaygılarımız bulunmaktadır.
*16 Kasım Toplantısı: Uzlaşı Arayışları*
Birleşik TÜRSAB Platformu temsilcileri, adaylarla bir araya gelerek uzlaşı yollarını değerlendirdi.
Birleşik TÜRSAB Yönetim Kurulu olarak, oluşan bölünmüş tabloyu ortadan kaldırmak ve yeniden birlik sağlamak amacıyla her iki değerli adayımızla bir araya geldik. 16 Kasım 2025 Pazar günü, İstanbul Divan Otel’de Sayın Aylin Özsavaş ve Sayın M. Nezih Hacıalioğlu ile gerçekleştirdiğimiz kapsamlı toplantıda, içinde bulunduğumuz duruma çözüm bulmak üzere iyi niyetli bir uzlaşı arayışı yürüttük.
Görüşmede, Birleşik TÜRSAB ruhuna uygun şekilde tek ve güçlü bir aday etrafında birleşmeyi sağlayacak çeşitli formüller üzerinde duruldu. Üç ayrı öneri sunarak taraflar arasında mutabakat zemini aradık:
*Birinci formül: İki adaydan birinin lehine fedakârlık yapılarak tek aday etrafında birleşilmesi*, diğer ismin ise yeni yönetimde aktif rol üstlenmesi.
*İkinci formül: Her iki adayın da yarıştan çekilerek Birleşik TÜRSAB çizgisini temsil edecek üçüncü bir ortak ismin başkan adayı olarak belirlenmesi*.
*Üçüncü formül: Profesyonel ve bağımsız bir Anket kuruluşu ile beraber çalışılarak her iki adayın tüm oylamayı şeffaf bir sekilde takip edebileceği adil ve manipülasyona, müdahaleye kapalı bjr Anket yapılması ve sonucunun her iki adayca kabul edlimesi.*
Tüm bu yapıcı öneriler, hareketimizin çıkarları ve sektörümüzün geleceği göz önünde bulundurularak titizlikle masaya yatırılmıştır. Ne var ki, yaklaşık bir tam 3 saat süren müzakerelere rağmen, her iki adayın da kendi yol haritalarını sürdürme konusundaki ısrarı nedeniyle ortak bir noktada buluşulamamıştır.
Tarafların kendilerine göre haklı gerekçeleri olabileceğini anlıyoruz; ancak Birleşik TÜRSAB yönetimi olarak bizler, bu uzlaşı sağlayamama durumunun doğuracağı sonuçları tüm boyutlarıyla değerlendirmek zorundayız. Gelinen aşamada, platformumuzun ilkelerinde buluşamayan ayrı kampanyaların devam etmesi, Birleşik TÜRSAB’ın kuruluş amacına hizmet etmeyeceği gibi, seçimlerde arzu edilen başarı şansını da zayıflatacaktır.
*Tarafsızlık Kararımız ve Gerekçeleri*
Yukarıda özetlenen gelişmeler ışığında Birleşik TÜRSAB Yönetim Kurulu, platformumuzun geleceği ve sektörel sorumluluğumuz adına kritik bir karar alma gereği duymuştur.
*Birleşik TÜRSAB’ın mevcut yapısı, vizyonu ve değerleri içinde, 19 Kasım 2025 itibarıyla hiçbir adayı desteklememe kararı almış bulunuyoruz.*
Başlangıçta belirlediğimiz adayımız Sayın Aylin Özsavaş da, sonradan adaylığını açıklayan Sayın M. Nezih Hacıalioğlu da, ne yazık ki Birleşik TÜRSAB çizgisinde tam bir birlik oluşturamamıştır.
Bu durumda herhangi birini kurumsal kimliğimizle desteklemek, platformumuzun temel ilke ve hedefleriyle çelişecektir. Zira Birleşik TÜRSAB olarak kişilere değil ilkelere, makamlara değil değişim hedeflerine bağlı bir harekettir. Bizim için öncelikli olan, TÜRSAB’ın köklü dönüşümüdür; bu amaca ulaşma ihtimalini riske atacak her türlü adımdan kaçınmak, aldığımız bu kararın temel gerekçesidir.
Kararımızın gerekçelerini kamuoyuna ve üyelerimize karşı açık yüreklilikle ifade etmek isteriz. Bu bir kişisel tercihten ziyade stratejik bir zorunluluktur. İki ayrı adayla yollarımıza devam ettiğimiz takdirde, yukarıda da belirttiğimiz gibi, muhalefetin dağılmış görüntüsü mevcut yönetimin işine yarayacak ve yıllardır beklediğimiz değişim fırsatı heba olabilecektir. Birleşik TÜRSAB içinde yetişen adaylarımızın kendi kampanyalarını yürütürken platformumuzun tam koordinasyonuna girmeyi tercih etmemeleri, bizi bu noktaya getiren en önemli etkendir. Elbette herkesin üslubu, yöntemi farklı olabilir; ancak bizler ortak akıl ve tam bir ekip ruhu ile hareket etmeyi kuruluş felsefemizin temeli sayıyoruz. Bu bütünlük sağlanamadığında, ayrı ayrı yürüyen kampanyaların birinin başarılı olması halinde bile, arzu edilen kolektif dönüşümün gerçekleşememe riski vardır. Kısacası, Birleşik TÜRSAB’ın vizyonuna tam entegre olmayan herhangi bir adayın seçimden galip çıkması, platformumuzun savunduğu kapsamlı değişim hareketinin başarısızlığıyla sonuçlanabilir. Bu riski almamak, hem camiamıza hem de kendimize karşı sorumluluğumuzdur.
Bu karar hiçbir surette mevcut TÜRSAB yönetiminin anlayışını onayladığımız anlamına gelmemektedir. Aksine, bizler mevcut yönetimin vizyonsuz ve kapalı anlayışını kesinlikle tasvip etmiyoruz. Halihazırdaki idarenin, TÜRSAB’ı sektörel sorunları çözen bir kurum haline getiremediği, 8. yılında halen aynı meselelerin konuşuluyor olmasının bir başarısızlık göstergesi olduğu bizzat adaylarımız tarafından da defalarca dile getirilmiştir. Birleşik TÜRSAB olarak bu mevcut gidişata son verme arzusundayız. Ancak bunu yapabilmek için birlik şarttır. Birlik olmadan değişim mücadelemizin sekteye uğrayacağını görmekteyiz. Ne yazık ki gelinen durumda bu birliktelik sağlanamadığı için, asli ilkemiz olan stratejik tutarlılığı koruma kararı aldık.
*Sonuç ve Gelecek Vizyonumuz*
Sonuç olarak *Birleşik TÜRSAB Platformu adına, 19 Kasım 2025 Çarşamba itibarıyla hiçbir başkan adayını desteklemediğimizi tüm meslektaşlarımıza ve kamuoyuna bildiriyoruz.* Bu karar, yukarıda belirttiğimiz gibi, prensiplerimiz ve sektörümüzün yüksek menfaati göz önünde bulundurularak alınmıştır.
Bizler mevcut TÜRSAB yönetiminin devam eden statükocu yaklaşımına karşı olduğumuz kadar, ilkesel bütünlükten yoksun bir değişim girişimine de mesafeli durmak durumundayız.
Birleşik TÜRSAB hareketi ne bir seçimle var olmuş ne de tek bir seçimle misyonunu tamamlayacaktır. Bu bir uzun soluklu değişim mücadelesidir ve bizler, seçim sonuçlarından bağımsız olarak, birlik ideali ve mesleki dayanışma ruhuyla çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne dek hazırladığımız projeler, manifestomuzda yer verdiğimiz reform önerileri ve sektörümüzün kronik sorunlarına yönelik çözüm planlarımız aynen geçerlidir. Seçim süreci içinde ortaya koyduğumuz fikirlerin ve taleplerin takipçisi olacağız.
*Birleşik TÜRSAB ekibi olarak, hiçbir kişisel veya siyasi çıkar gütmeden, sadece 16.000 seyahat acentasının ortak geleceği için mücadelemizi daha da güçlendirerek sürdüreceğiz.*
Bu süreçte, TÜRSAB’ın gerçek sahibi olan siz değerli üyelerimizin eleştirileri ve önerileri en büyük yol göstericimiz olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz. Bundan sonraki çalışmalarımızda da aynı şeffaflık, kararlılık ve kurumsal disiplinle yol almaya devam edeceğimizi beyan eder; TÜRSAB camiasında özlemini duyduğumuz birlik ve yenilikçi anlayışın er ya da geç hayat bulacağına dair inancımızı koruduğumuzu belirtiriz. Bizler için vazgeçmek söz konusu değildir – Birleşik TÜRSAB olarak, sektörümüz adına başlattığımız değişim hareketini stratejik ve profesyonel bir duruşla ileriye taşımaya kararlıyız.
Birleşik TÜRSAB Yönetim Kurulu adına ve tüm ekip arkadaşlarımızın ortak iradesiyle :
Emin Çakmak
Birleşik Türsab Basın Sözcüsü
