Pasha Holding’in Bodrum’da yapacağı 100 milyon dolarlık yeni otel yatırımı, bölgedeki turizm çeşitliliğini artırırken çevresel sürdürülebilirlik sorularını da beraberinde getiriyor.
Azerbaycan’ın önde gelen özel sermaye gruplarından Pasha Holding, Türkiye’deki yatırımlarını genişletmeye devam ediyor. Şirketin CEO’su Celal Gasimov’un açıklamalarına göre, Muğla’nın Bodrum ilçesinde 100 milyon doları aşacak yeni bir otel projesi için hazırlıklar başladı.
Pasha Holding halihazırda, Bodrum Yalıkavak’ta yer alan lüks otel zinciri Mandarin Bodrum’un %50 ortağı konumunda. Yeni projeyle birlikte Bodrum’daki turizm yatırımlarını daha da büyütmeyi hedefleyen grup, otel, rezidans ve villa birimlerinden oluşan karma bir proje planlıyor.
“Görüşmeler Sürüyor, Fizibilite Aşamasındayız”
Türkiye Gazetesi’ne konuşan Gasimov, proje detaylarını şu sözlerle paylaştı:
“Türkiye’de gayrimenkul alanında faaliyet gösteriyoruz. Bodrum’da yeni bir otel projesi için bir markayla görüşmeler halindeyiz. Görüşmeler tamamlandıktan sonra fizibilite çalışmaları yapılacak ve ardından şirket kurucularının onayıyla projeye başlanacak. 100 milyon doları aşacak bu yatırımı iki yıl içinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.”
Yatırımın Gölgesinde Sürdürülebilirlik Sorusu
Bodrum’un son yıllarda yoğun yapılaşma, su kaynaklarının tükenmesi ve kıyı alanlarının aşırı kullanımı gibi çevresel sorunlarla gündeme geldiğini hatırlatan uzmanlar, bu tür büyük ölçekli yatırımların sürdürülebilirlik ilkelerine uygun şekilde planlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
Turizm gelirlerinin artırılması hedeflenirken; doğal alanların korunması, karbon ayak izinin azaltılması, yerel halkın sürece dahil edilmesi gibi konuların da dikkate alınması bekleniyor.
Yerel Ekonomiye Katkı Bekleniyor
Her ne kadar çevresel etkiler dikkatle izlenmesi gereken bir alan olsa da, yatırımın bölge ekonomisi için olumlu etkiler doğuracağı ifade ediliyor. Projenin inşaat ve işletme sürecinde yaratacağı istihdamın yanı sıra, bölgedeki küçük işletmelere de hareketlilik kazandırması bekleniyor.
Ancak Bodrum’un taşıma kapasitesinin sınırlarına yaklaşmış olması, yatırımcıları ve yerel yöneticileri daha dikkatli planlamaya zorluyor.
