Tourism Investment Forum – Turizm Yatırım Forumu – TIF 2024’te konuşan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kamu ve özel sektör olarak el ele vermeliyiz. 2025 için 63,6 milyar dolar turizm geliri hedefimiz var” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz turizmin ekonomik değeri yüksek bir sektör olduğunun altını çizerek, “Turizm, 15,5 trilyonluk ekonomik büyüklüğe sahip bir sektör, 430 bin kişiye istihdam sağlamasını bekleniyor. Biz de Türkiye olarak bu pastadan daha büyük bir pay almak istiyoruz. 61 milyon turist 61 milyar dolar gelir hedefimizi yakalayacağız. Rakamlar da bunu gösteriyor. Gelecek yıl hedefimizi daha yukarıya taşımak istiyoruz. Bunu nitelikli turizmle yapmak istiyoruz. Kamu ve özel sektör olarak el ele vermeliyiz. 2025 için 63,6 milyar dolar turizm geliri hedefimiz var. Bunu Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un önderliğinde sizinle birlikte gerçekleştireceğimize inancım tam ve bu hedefi rahatlıkla yakalayacağız.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz daha sonra şunları söyledi; “Turizm sadece ekonomik bir aktive değil, aynı zamanda kültürleri buluşturan, iletişimi artıran farklı alanlarda dünyanın daha iyi bir gelecek oluşturması adına son derece önemli faaliyet. Ayrıca ekonomik değeri yüksek bir sektör. Ekonomik olmayan boyutlarının da, hem ülke için de hem de dışında aynı derece önemli olduğunu düşünüyorum. Kuzey ve güneyimizde, yine dünyada yaşananları değerlendirince bu dönem umuyorum ki hepimizin barış için uğraştığımız bir dönem olur.
Küresel turizmdeki büyümeden, biz de Türkiye olarak daha büyük bir pay almak istiyoruz. Son 20 yılın gelişmelerine baktığımızda Türkiye üst orta gelir liginde olan bir ülke haline geldi. Yüksek gelirli ülkeler arasına yükseleceğiz. Bu sadece nicelik değil, nitelikle sağlayabileceğimiz bir süreç. Turizmde bunun olmazsa olmazı. Turizmde de yeni yaklaşımlara, bakış açılarına ve vizyona ihtiyacımız var. Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılına yakışır bir vizyon olacağına inancım tam. Bugün geldiğimiz nokta önemli bir nokta, ama biz bu noktayı yeterli görmüyoruz.”