Carry-le-Rouet kentinde plajlarda uygulanan burkini yasağı, mahkeme tarafından “temel özgürlüklere aykırı” bulunarak kaldırıldı. Karar, ülkede din özgürlüğü ve laiklik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Fransa’nın güney sahilindeki Carry-le-Rouet kentinde uygulanan burkini yasağı, Marsilya İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme, yasağın “ciddi ve yasa dışı bir temel özgürlük ihlali” anlamına geldiğini belirterek kararın anayasaya ve insan haklarına aykırı olduğunu hükme bağladı.
Yasak, Haziran 2024’te kent belediye başkanı René-Francis Carpentier tarafından getirilmişti. Belediye, burkininin—yani vücudu büyük ölçüde kapatan mayo türünün—suda batma riskini artırdığı ve boğulmalara yol açabileceği gerekçesiyle bu kıyafet türünün yasaklandığını açıklamıştı. Ancak mahkeme, bu gerekçeyi “kamusal düzen tehdidi” kapsamında değerlendirmedi ve yasağın ölçüsüz olduğuna karar verdi.
Yasağın iptaline giden süreç, burkini giyen 18 yaşındaki bir genç kadının plajda polis tarafından denizden çıkarılması ve para cezasıyla tehdit edilmesiyle başlamıştı. Olay kamuoyunda geniş yankı uyandırmış, insan hakları örgütleri ve hukukçular yasağın ifade ve inanç özgürlüğüne aykırı olduğunu savunmuştu.
Mahkeme kararında dikkat çeken bir detay ise, yargıcın yaptığı ironi oldu. Yargıç, bir kişinin denize girmeden önce “Arşimet hesabı yapmasının” beklenemeyeceğini vurgulayarak yasağın bilimsel gerekçelerle temellendirilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Karar, Fransa’da uzun süredir tartışılan laiklik uygulamaları, dini kıyafetler ve ifade özgürlüğü konularını yeniden gündeme taşıdı. Ülkede daha önce 2004 yılında devlet okullarında başörtüsü, 2011’de ise kamuya açık alanlarda burka ve peçe kullanımı yasaklanmıştı. Burkini ise 2016’dan bu yana çeşitli belediyelerin hedefinde.
İnsan hakları savunucuları, mahkemenin bu son kararıyla birlikte “kıyafet üzerinden ayrımcılık yapılmasının” bir kez daha yargı tarafından reddedildiğini ve bireysel özgürlüklerin hukukun güvencesi altında olduğunu vurguladı. Fransa’da benzer yasaklara karşı açılan diğer davaların sonucu da bu kararla birlikte daha yakından takip edilmeye başlandı.