Tatilsepeti Başkanı Karayal, turizmde deneyim arayışının arttığını belirterek “Bir Türk’ün Kapadokya’yı görmeden yurtdışına gitmesi akıl almaz” dedi.
Tatilsepeti Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, İstanbul Turizm Fuarı’nda düzenlenen “2025 Sezon Değerlendirmesi, 2026 Beklentiler” panelinde sektörün geleceğine ilişkin öngörülerini paylaştı.

“Kapadokya Yunanistan’da olsa akın akın giderdik”
Karayal, Türk turistlerin yurt içindeki destinasyonlara yeterince ilgi göstermediğini belirterek Kapadokya’yı örnek gösterdi:
“Yurtdışında olsa koşa koşa gidip göreceğimiz yerler Türkiye’de olmasına rağmen birçok kişi tarafından görülmüyor. Kapadokya Yunanistan’da olsaydı Türkiye’den akın akın insanlar giderdi. Oysa dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. Bir Türk’ün Kapadokya’yı görmeden yurtdışına gitmesi gerçekten akıl almaz.”
2025 ve 2026 öngörüleri
Sektörün genel gidişatına dair değerlendirmelerde bulunan Karayal, “2025’te ufak ufak büyümelerle stabil hale geldik. 2026’da da çok büyük sıçramalar olmadan istikrarlı bir büyüme bekliyoruz” dedi. Değişen tatil alışkanlıklarına dikkat çeken Karayal, “Artık sadece otele gidip dinlenmek yerine farklı yerler görmek, deneyimler yaşamak, sosyal medyada gördüklerini birebir deneyimlemek isteyen bir turist profili var” ifadelerini kullandı.
İç-dış pazar dengesi kritik
Karayal, pazar çeşitliliğinin oteller için hayati olduğuna vurgu yaptı: “Bir oteli tamamen yerli ya da tamamen yabancı turistle doldurmak doğru değil. Her an siyasi ya da ekonomik kriz çıkabiliyor. Pandemi döneminde gördük; iç pazar müşteri portföyü olan oteller ayakta kaldı. Bu nedenle iç-dış pazar dengesi stratejik öneme sahip.”
Kuzey Ege’nin yatırım açısından Antalya kadar cazip bulunmadığını belirten Karayal, “Antalya’da sezon 5 ay, Kuzey Ege’de 2-2,5 ay. Bu nedenle büyük ölçekli otel yatırımları yapılmıyor. Ancak ekonomik tatil arayanlar için Kuzey Ege’nin güçlü fırsatlar sunduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“Erken rezervasyonda kritik nokta: ödeme zamanı”
Karayal, erken rezervasyonda fiyat politikalarının belirleyici olduğunun altını çizdi:
“Önemli olan tüketicinin cebinden paranın ne zaman çıktığıdır. Bugün ödeyen ile nisan ayında ödeyenin aynı fiyatı vermesi adil değil. Bu sistem doğru kurgulandığında erken rezervasyon büyümeye devam eder. Eğer tüketici bu ağustosta aldığı oteli gelecek ağustosta da aynı fiyata bulursa zaten kaçırmaz.”
Karayal ayrıca, otelcilerin erken rezervasyonda fiyatı değil, ödemeyi ne zaman aldıklarını önemsemeleri gerektiğini söyledi: “Tüketici bugün ödüyorsa o avantajı hissetmeli. Sonraki sezonun enflasyonu ya da döviz kuru otelcinin problemidir.”