Radisson Otel Grubu Geliştirme ve Franchise Servisler Türkiye Direktörü Baran Türkel, 2025 yılında yeni açılışlar, marka çeşitliliği ve sürdürülebilir yatırımlarla büyüme hedeflerini güçlendirdiklerini açıkladı.
Radisson Otel Grubu 2025 yılı vizyonu hakkında neler söylemek istersiniz?
2025 yılı Radisson Otel Grubu olarak Türkiye’deki büyüme hedeflerimizi daha da güçlendirme yılımız oldu. Stratejimizin merkezinde, 2030’a kadar Türkiye’de 100 otele ulaşma hedefi yer alıyor. Bu doğrultuda 2025’in öncelikleri; İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde varlığımızı yeni ve dönüşüm projeleri ile güçlendirmek, Antalya, Bodrum ve Kapadokya gibi turizm potansiyeli yüksek destinasyonlarda resort ve lifestyle markalarımızı öne çıkarmak ve yatırımcılarımızla uzun vadeli değer yaratacak iş birliklerini artırmak.

Aynı zamanda, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik 2025 stratejimizin iki temel dayanağı. Misafirlerimize teknolojinin sunduğu kolaylıklarla daha kişisel deneyimler sunarken, Net Zero taahhüdümüz doğrultusunda karbon ayak izimizi azaltan otel yatırımlarına hız veriyoruz. Bununla birlikte, her yeni açılışımızda destinasyonların kültürel mirasını ön plana çıkararak sadece bir konaklama değil, Türkiye’nin turizm değerlerini dünyaya taşıyan özgün deneyimler yaratmayı hedefliyoruz.
Radisson Otel Grubu’nun 2025 yılında Türkiye’de açılması planlanan yeni otelleri var mı? Hangi şehirlerde büyüme hedefleniyor?
2025 yılı Türkiye için bizim açımızdan çok heyecan verici bir yıl olmaya devam ediyor. Öncelikle, Türkiye’deki ilk Radisson RED markalı otelimizi İzmir Bornova’da açıyoruz. Bu açılış, genç, dinamik ve tasarım odaklı yaşam tarzı markamızın Türkiye pazarına girişini temsil edecek. Bunun yanında, yıl sonuna doğru Radisson Blu Residences, Istanbul Kartal otelimizi misafirlerimizle buluşturmayı planlıyoruz.


Bu iki önemli açılış, Türkiye’de markalarımızın çeşitliliğini artırma stratejimizin somut adımları. İstanbul’da güçlü iş seyahati potansiyelini değerlendirirken, İzmir’de RED markamızla yaşam tarzı ve tasarım odaklı yeni bir deneyim sunacağız.
Ayrıca, 2025’i yalnızca mevcut projelerle değil, geleceğe dönük yeni iş birlikleriyle de şekillendiriyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve şehirlerinde yatırımcılarla görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle resort ve uzun dönemli konaklama konseptine uygun destinasyonlarda, Radisson’un farklı markalarıyla varlığımızı artırmayı hedefliyoruz.
Radisson Otel Grubu için Türkiye’nin bir pazar olarak önemi nedir? Türkiye’nin turizm açısından 2025 potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye bizim için sadece önemli bir pazar değil, aynı zamanda bölgesel stratejimizin merkezi. Konumu itibarıyla Doğu ile Batı arasında bir köprü oluşturan Türkiye, güçlü altyapısı, gelişmiş ulaşım ağları ve her geçen yıl artan turizm talebiyle Radisson Otel Grubu için uzun vadeli büyümenin lokomotiflerinden biri.


Turizm gelirleri açısından dünyada üst sıralarda yer alan Türkiye’nin 2025 yıl sonuna kadar güçlü ivmesini sürdüreceği öngörüyoruz. Yaklaşık 60 milyon turist beklentisi, ülkenin sadece tatil amaçlı değil, aynı zamanda iş seyahatlerinde de ne kadar cazip bir destinasyon olduğunu ortaya koyuyor.
Biz de Radisson Otel Grubu olarak bu potansiyeli, doğru şehirlerde, doğru markalarla ve uzun vadeli yatırımcı iş birlikleriyle değerlendirmeye odaklanıyoruz.
Marka çeşitliliğiniz yatırımcılara ne tür farklı iş modelleri sunuyor?
Marka çeşitliliğimiz yatırımcılarımız için en büyük avantajlardan biri çünkü gelir kaynaklarını çeşitlendiriyor. Böylece yalnızca tek bir müşteri grubuna bağlı kalmadan, hem iş hem tatil hem de uzun dönemli konaklama talebinden fayda sağlama imkânı doğuyor.
Bilgi teknolojilerine önemli yatırımlar yaparak platformlarımızı güçlendiriyor, yeni yönetim ve dağıtım sistemleriyle entegrasyonu sağlıyor ve CRM ile sadakat programlarımızı destekliyoruz.


Otellerimizde geliri en üst seviyeye çıkarmak için sektörün en iyi sistemlerini uyguluyor ve Grubun operasyonel sistemlerine yaptığımız yatırımları sürdürerek, sektördeki en yüksek Brüt Faaliyet Kârı’nı (GOP) elde edilmesini sağlıyoruz.
Radisson çatısı altında yer alan markalarınız sadece bir konaklama deneyimi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı sunuyor diyebilir miyiz? Bu açıdan misafirlerinize ne tür özel deneyimler sunuyorsunuz?
Radisson Otel Grubu olarak otellerimizi yalnızca bir konaklama noktası değil, aynı zamanda bulunduğu destinasyonun ruhunu ve yaşam tarzını yansıtan bir deneyim merkezi olarak konumluyoruz. Misafirlerimiz için bu; Çeşme’de wellness ve sahil kültürü, İstanbul’da iş ve sosyal yaşamın kesişimi, İzmir’de dinamik ve modern bir yaşam tarzı deneyimi gibi farklılaştırıcı unsurlar anlamına geliyor.


Yatırımcılarımız açısından ise bu yaklaşım, otellerimizin yalnızca “oda satışı” üzerinden değil; gastronomi, wellness, rezidans, etkinlik ve destinasyon deneyimi üzerinden de değer yaratmasını sağlıyor. Yaşam tarzı odaklı markalarımız – örneğin bu yıl açılacak Radisson RED İzmir Bornova – yeni nesil seyahat trendlerini yakalayarak daha geniş bir misafir profiline hitap ediyor ve yatırımcılarımız için güçlü bir rekabet avantajı sunuyor. Rezidans projelerimiz de uzun dönemli gelir modelleriyle istikrarlı nakit akışı yaratıyor.
Kısacası, biz sadece misafirlerimize unutulmaz bir yaşam tarzı deneyimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcılarımız için marka çeşitliliği, sürdürülebilir gelir modeli ve destinasyon bazlı farklılaşma üzerinden uzun vadeli değer yaratıyoruz.
Advertorial