Turizm sektöründe çalışanlar artık hafta tatillerini, hak kazandıkları günü izleyen dört gün içinde kullanabilecek. Sendikalar ve muhalefet düzenlemenin işçinin dinlenme hakkını zayıflattığını savunuyor.
Turizm sektöründe çalışanların hafta tatili hakkına ilişkin yeni bir düzenleme bu gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan işçiler, hafta tatilini hak kazandıkları günü izleyen dört gün içinde kullanabilecek. Ancak, bu süreçte yapılan çalışmaların normal mesai kabul edilmesi ve fazla mesai ücretinin verilmemesi dikkat çekti.
Düzenleme, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine eklenen cümle ile yürürlüğe girdi. Yeni hükme göre, işçi yazılı onay verdiği takdirde, hafta tatilini 10 günlük süre içinde alabilecek. İşçi verdiği onayı 30 gün önceden yazılı olarak geri çekebilecek.
Resmî gerekçede, değişikliğin gerekçesi olarak turizm sektörünün özel çalışma dinamikleri gösterildi. Açıklamada, yeni uygulamanın işçilerin tatillerini birleştirerek daha verimli değerlendirmelerine imkân tanıyacağı ve sosyal yaşam ile iş yaşamı dengesine katkı sağlayacağı savunuldu.
Sendikalar ve Muhalefet Karşı Çıktı
Düzenleme TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken Türk-İş ve Hak-İş temsilcileri, uygulamanın “hafta” kavramını fiilen ortadan kaldırdığını savundu. 7 günlük çalışma sonrası 24 saat kesintisiz dinlenmenin hem Anayasa hem de uluslararası sözleşmelerce güvence altına alındığını belirten sendikalar, bu düzenlemeyle işçilerin temel hakkının ihlal edildiğini söyledi.
Muhalefet partileri de komisyondaki şerhlerinde düzenlemeyi Anayasa’ya ve İş Kanunu’na açıkça aykırı bulduklarını ifade etti.
Anayasa ve Yasa Ne Diyor?
Anayasa’nın 50. maddesi “dinlenme” hakkını açıkça güvence altına alırken, İş Kanunu’nun 46. maddesi de işçilere “yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme” hakkı tanıyor.
Yeni düzenleme ise bu hakkın işveren ve işçi arasında yazılı onaya dayalı olarak ertelenebilmesine olanak tanıyor. Bu durumun, fazla mesai ücreti ödenmemesi gibi sonuçları da beraberinde getirmesi, çalışan temsilcileri tarafından “fiili hak kaybı” olarak nitelendiriliyor.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise değişikliği “esnek çalışmaya geçiş” olarak nitelendirerek savundu.