Yeni düzenlemeyle turizm çalışanları haftalık izinlerini yazılı onayla 10 gün içinde kullanabilecek. Sektör temsilcileri “hak kaybı yok” derken, uygulama esneklik mi, belirsizlik mi sorusunu gündeme taşıdı.
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen düzenlemeyle, turizm sektöründe çalışanların haftalık izin kullanımına yönelik yeni bir esneklik getirildi. Düzenlemeye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgeli konaklama tesislerinde görev yapan personel, yazılı talep ve onayıyla haftalık izinlerini kazandıkları günü takip eden dört gün içinde (10+1 modeli) kullanabilecek. Yeni uygulama sektör temsilcileri tarafından “çalışan lehine bir esneklik” olarak savunulurken, bazı çevreler düzenlemenin çalışan haklarını fiilen zayıflattığı görüşünde.
TÜROB Başkanı Eresin: “Çalışanlarımızın hiçbir hak kaybı yok”
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, düzenlemenin çalışanların izin hakkını ortadan kaldırmadığını vurguladı. Eresin, “Haftalık izin hakkı aynen korunuyor, sadece bu izinler çalışanın tercihi ve işverenin planlaması doğrultusunda 7. gün yerine 8, 9 ya da 10. gün kullanılabilecek” dedi. Eresin’e göre bu değişiklik, uzun yıllardır pratikte uygulanmayan bir maddenin cezai yaptırımlarla tekrar gündeme gelmesi sonrası sektörün büyük cezalarla karşı karşıya kalmasının önüne geçmek için yapıldı.
Mehmet İşler: “Bu hak gaspı değil, esneklik”
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler de yeni modeli savundu. İşler, “Turizm gibi mevsimsel yoğunlukların yaşandığı bir sektörde bu esneklik hem çalışanlara dinlenme planlamasında seçenek sunuyor hem de hizmet kalitesinin sürdürülebilmesini sağlıyor” dedi. İşler, “10 gün çalışıp 1 gün izin yapılacak” yönündeki yorumların doğru olmadığını, hafta tatilinin yalnızca yazılı onayla ertelenebileceğini ve istendiği takdirde iki haftalık izinlerin birleştirilebileceğini belirtti.
Hakan Saatçioğlu: “Kimsenin izni gasp edilmiyor”
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Saatçioğlu ise, uygulamanın işçi-işveren dengesini gözettiğini savundu. Saatçioğlu, “Bu uygulama sadece çalışanın yazılı talebi ile geçerli olacak. Zorla erteleme ya da izin iptali gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil” dedi. Yeni sistemin özellikle şehir dışından gelen ve iznini ardışık kullanmak isteyen çalışanlar için avantaj sağlayacağını kaydetti.
Tartışmalar sürüyor: Esneklik mi, güvencesizlik mi?
Sektör temsilcilerinin ortak mesajı “hak kaybı yok” yönünde olsa da, düzenleme kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Eleştiriler, çalışanların yazılı onay vermeye zorlanabileceği, fiilen 10 gün boyunca izinsiz çalışmak zorunda kalabilecekleri ve bu sürecin işveren lehine bir planlama aracı olarak kullanılabileceği yönünde. Ayrıca, izin günü yerine getirilse bile ertelenen tatilin çalışanın ihtiyaç duyduğu zamanda kullanılamaması, bu hakkın özünü zedeleyebileceği yorumları da yapılıyor.
Yeni düzenleme, henüz Resmî Gazete’de yayımlanmasa da, hem sektörün yapısal sorunlarına geçici çözümler sunması hem de çalışan haklarının esnetilmesi yönünden tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.