Uber, İstanbul’da küresel teknoloji geliştirme ve yazılım merkezi kuruyor. Beş yılda 200 milyon dolar yatırım yapılacak, 500 mühendis istihdam edilecek.
ABD merkezli ulaşım teknolojisi devi Uber, İstanbul’da küresel teknoloji geliştirme ve yazılım merkezi kuracağını açıkladı. Uber’in Türkiye’ye yapacağı bu yeni yatırımın toplam büyüklüğü 200 milyon doları bulacak. Uber, önümüzdeki beş yıl içinde bu merkezde yaklaşık 500 nitelikli mühendisi istihdam etmeyi planlıyor.
Dünyada Brezilya, Hindistan ve Hollanda’dan sonra dördüncü teknoloji merkezi İstanbul’da kurulacak. Bu adım, Türkiye’nin nitelikli insan kaynağına ve Ar-Ge altyapısına duyulan güvenin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Uber’in global CEO’su Dara Khosrowshahi ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşen tanıtım etkinliğinde yatırım detayları kamuoyuna duyuruldu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Bu yatırım, Türkiye’yi sadece bir pazar değil, aynı zamanda bir inovasyon üssü olarak gören bir vizyonun sonucudur. 200 milyon dolarlık bu yatırım, ülkemizin istikrarına, kabiliyetine ve genç insan kaynağına duyulan güvenin göstergesidir,” dedi.
Bakan Kacır, Türkiye’nin son 20 yılda oluşturduğu Ar-Ge ve teknoloji altyapısına dikkat çekerek, bugün 311 bin kişilik Ar-Ge insan kaynağına ulaşıldığını, teknoparklarda faaliyet gösteren 12 bin firmanın yapay zekâ, siber güvenlik, finansal teknolojiler ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda çalışmalar yürüttüğünü vurguladı.
Uber’in yatırımının ardından Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi ile Uber arasında bir mutabakat zaptı imzalandı. Uber, Trendyol Go’nun çoğunluk hissesini satın alarak Türkiye’deki operasyonlarını genişletmiş, teknoloji entegrasyonu sürecinde Türk mühendislerin yetkinliği yatırım kararında etkili olmuştu.
Yeni teknoloji merkezi, Uber’in mobilite, hızlı teslimat ve lojistik alanlarındaki küresel teknolojik çözümlerini geliştirmek için stratejik bir üs olarak faaliyet gösterecek. Uber’in İstanbul’daki bu yatırımı; Türkiye’nin büyüyen girişimcilik ve inovasyon ekosistemiyle teknoloji geliştirme potansiyeline olan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.





