İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Yassıada’daki turizm ve kültürel tesis planlarını hukuka aykırı bularak iptal etti; ancak ada çoktan betona gömülmüş durumda.
Tarih boyunca “idam odaları” ve “darbeci mahkemeler”le anılan Yassıada, 2012’de başlayan turizm projeleriyle yeniden gündeme geldi. Adanın sit alanı statüsünden çıkarılması ve imar oranının yüzde 5’ten yüzde 65’e yükseltilmesi, çevreciler ve Adalar sakinlerinin uyarılarına rağmen hayata geçirildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 2 milyar TL yatırımıyla 125 odalı otel, 600 kişilik konferans salonu, 1200 kişilik cami, müze ve sergi alanları inşa edildi. Ancak alkolsüz işletme koşulları ve düşük turizm ilgisi nedeniyle tesis beklentileri karşılamadı. TOBB, 18 Ocak 2023’te oteli Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devretti; 324 yatak kapasiteli otel 20 yıllığına özel sektöre kiralandı.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Yassıada’daki yapılaşmaya ilişkin imar planlarını iptal etti. Mahkeme, adanın “askeri alan” statüsünden çıkarılarak turizm ve kültürel tesis alanına dönüştürülmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Ne var ki, adada çoktan binlerce metrekare beton dökülmüş, milyarlarca lira kamu kaynağı harcanmış durumda. Hukuk kararının geç gelmesi, adanın ekolojik ve tarihi değerlerine ciddi zarar verdi. Artık Yassıada, planlanan “demokrasi adası” yerine bir beton adası olarak duruyor.
Ekolojik dengesi bozulan ve ekonomik katkısı sınırlı kalan ada için bundan sonra ne olacağı belirsiz. Uzmanlar, gecikmiş adaletin geri dönüşü olmayan kayıplara yol açtığını vurguluyor.