Zaten zorunlu olmasına rağmen yıllarca uygulanmayan itfaiye raporu şartı, yeni yönetmelikle nihayet açıklandı; denetim ve uygulama hâlâ soru işareti.
Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelik, konaklama sektörü başta olmak üzere birçok alanda iş yeri ruhsatlandırma süreçlerinde çeşitli netleştirmeler ve güncellemeler getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan değişiklikler, bir yandan bürokratik belirsizlikleri azaltmayı hedeflerken, diğer yandan uygulama sahasında yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.
İtfaiye Raporu Şartı: Kağıt Üzerinde Zorunluydu, Şimdi Netleşti
Otel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama tesislerinde ruhsatlandırma için zorunlu olmasına rağmen bazı idarelerce talep edilmeyen yapı kullanma izin belgesi ve itfaiye raporu alma şartı artık tartışmasız şekilde yürürlükte. Yönetmelikle birlikte bu belgelerin alınması net şekilde zorunlu hale getirildi.
Bu netlik elbette sektör açısından olumlu bir gelişme. Ancak burada bir soru işareti ortaya çıkıyor: Yasal olarak zaten zorunlu olan bir belge, neden bazı yerel yönetimler tarafından uygulanmadı? Bu durumun geçmişte neden olduğu uygulama farklılıkları ve hizmet kalitesinde tutarsızlık, yönetmelikle düzeltilmeye çalışılsa da denetim sürecinin nasıl işletileceği henüz net değil.
Asgari Nitelikler Güncellendi, Yatırımcı Ne Yapacak?
Yönetmelik, konaklama yerlerinde dış cephe, iç duvar, çatı ve zemin kaplamalarından, havalandırma sistemlerine, ısınma yöntemlerinden sıcak suya, hatta asansör özelliklerine kadar pek çok teknik detayı standartlaştırıyor. Bu düzenleme, kuşkusuz misafir güvenliği ve konforu açısından olumlu. Ancak özellikle eski binalar, küçük pansiyonlar ve kırsal turizm işletmeleri açısından bu şartlara kısa sürede uyum sağlamak ciddi maliyet ve planlama gerektirecek.
Üstelik tüm bu yükümlülükler, mevcut yangın güvenliği yönetmeliği ve kartlı kilit sistemleri gibi diğer zorunluluklarla birleşince, birçok işletmeci için 2025 ve sonrası, ciddi bir uyum ve yatırım yılı olarak görünüyor. Burada merak edilen nokta şu: Bu işletmeler için herhangi bir mali teşvik ya da teknik destek mekanizması hayata geçirilecek mi? Şu ana kadar bu yönde somut bir açıklama gelmiş değil.
AirBNB ve Kısa Süreli Kiralamalara Net Çizgiler
Yeni yönetmelik, turizm amaçlı kiralanan konutlara yönelik tartışmalı alanlara da açıklık getiriyor. Artık AirBNB gibi platformlarda kullanılan evler için kat maliklerinin oy birliği şartı aranacak. Aynı binada 5’ten fazla bağımsız birim kiralanıyorsa, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı zorunlu olacak.
Bu düzenleme, özellikle apartman sakinlerinin mağduriyetlerini azaltmayı hedefliyor. Ancak uygulamada oy birliği sağlanmasının zorluğu göz önüne alındığında, birçok girişimcinin bu alandan çekilmesine ya da faaliyetlerini kayıt dışına kaydırmasına yol açabileceği de düşünülüyor.
Erişilebilirlik, Güzellik Salonları ve Halı Yıkamacılara Yeni Standartlar
Yönetmelik, iş yerlerinin erişilebilirliğini güçlendirmek adına engelli erişimine dair şartları da netleştiriyor. Güzellik salonları için kullanılan cihazlarda TSE belgeli servis şartı getirilirken, halı yıkama tesisleri için de alan büyüklüğünden ekipman türlerine kadar detaylı kriterler belirlendi.
Bu düzenlemeler, sektörlerde kaliteyi artırmayı hedeflese de küçük işletmeler açısından belge temini, altyapı uyumu ve yatırım maliyeti açısından zorluk yaratabilir.
GES ve Jeotermal Seralara Kolaylık
Diğer yandan, güneş enerjisi santralleri (GES) ile jeotermal seralara yönelik ruhsat sınıflandırmaları sadeleştirilerek bu tesislerin kurulumu kolaylaştırıldı. Bu adım, yenilenebilir enerji yatırımları açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor ve tarımsal üretimde verimlilik artışı sağlayabilir.
Standart ve Netlik Kazandırıyor
Yeni yönetmelik, bir yandan geçmişte uygulama karmaşasına neden olan alanlarda standart ve netlik kazandırıyor; öte yandan işletmelere yeni yükümlülükler getiriyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için bu yükümlülüklerin süreç planlaması, finansman ve mevzuata uyum açısından nasıl yönetileceği sorusu önemli.
Bu noktada, yerel yönetimlerin, meslek örgütlerinin ve bakanlıkların eğitici, bilgilendirici ve destekleyici mekanizmalarla süreci kolaylaştırmaları, yönetmeliğin sahada gerçek anlamda uygulanabilir olmasını sağlayacaktır.





