Arabian Travel Market fuarında (ATM 2025), düzenlenen panelde Asya Pasifik (APAC) bölgesinin turizmin geleceği üzerinde oynayacağı rolün önemi tartışıldı. Türkiye Turizm Ansiklopedisi’nin panelden derlediği bilgilere göre, 2029’a kadar APAC bölgesinin uluslararası seyahat harcamaları 2,5 trilyon dolara, iç turizm harcamaları da 4,3 trilyon dolara ulaşabilir.
Panelde Euromonitor International tarafından yayınlanan veriler kullanıldı. Buna göre, APAC bölgesinden yapılan yurt dışı seyahatlerin yıllık ortalama yüzde 7 büyüme kaydetmesi ve bölge içi seyahatlerin tüm seyahatlerin yüzde 61’ini oluşturması bekleniyor. 2029 yılına kadar, seyahatlerin üçte birinin APAC bölgesi dışında gerçekleşmesi ve rezervasyonların yüzde 75’inin çevrimiçi olarak yapılması bekleniyor.
China Daily’nin baş muhabiri Mingie Wang’ın yönettiği panelde, Suudi Turizm Otoritesi APAC Markets Başkanı Alhasan Aldabbagh, Check-in Asia kurucusu Gary Bowerman, Trip.com Group genel müdürü ve uluslararası pazarlar başkan yardımcısı Boon Sian Chai ve Ekonomi ve Turizm Bakanlığı Asya Pasifik Bölge Direktörü Shahab Shayan konuşmacı olarak yer aldı.
Spor ve Dizilerin Etkisi
Panelde gezginlerin davranışları, dijital dönüşüm ve özellikle Çin’den yapılan yurt dışı seyahatlerin yeniden canlanması ele alındı ve bu önemli küresel pazar hakkında ilginç bilgiler paylaşıldı.
ATM’nin Orta Doğu sergi direktörü Danielle Curtis, seyahat edenlerin yüzde 60’ından fazlası konserler ve spor etkinlikleri etrafında seyahat rezervasyonu yaptığını hatırlatarak “Yüzde 40’ından fazlası TikTok gibi dijital platformlardan etkileniyor. İlginç bir şekilde, film ve televizyon da önemli bir rol oynuyor. The White Lotus dizisinin popülaritesinin ardından Tayland’a yapılan rezervasyonların artması bunun kanıtı” diyor.
“Teknoloji, APAC bölgesinde seyahat kararlarında giderek daha önemli bir rol oynuyor” diyen Curtis konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüketiciler dijital araçlara, sosyal medyaya ve yapay zekaya büyük ölçüde güveniyor. Mobil öncelikli planlama, gezginlerin seyahatlerini araştırma ve rezervasyon yapma şeklini değiştiriyor, ancak dijital ortam ülkeden ülkeye önemli ölçüde farklılık gösteriyor.”
APAC Bölgesinde Başarının Püf Noktaları
ATM adına Tourism Economics tarafından hazırlanan son rapora göre, Asya Pasifik ve Afrika’dan gelen turizm geceleri 2025 ile 2030 arasında iki katından fazla artacak. Özellikle Çin’den Orta Doğu’ya gelen turistlerin geceleme sayısı 2030 yılına kadar yüzde 189 artması beklenirken, APAC kaynak pazarları bölgedeki iş gecelemelerinin en büyük payını oluşturacak ve özellikle Hindistan önem kazanacak.
APAC’tan gelen gezginler, konaklama, yiyecek ve içecek ve perakende dahil olmak üzere çeşitli turizm sektörlerinde kişi başına günlük 300 ABD doları ile küresel olarak en yüksek harcamayı kaydetmektedir. Bu yüksek harcama seviyesi, güçlü satın alma gücüyle küresel seyahat trendlerini şekillendirmeye devam eden Çinli gezginler tarafından yönlendiriliyor.
Dubai Ekonomik Gündemi D33, pazar segmentasyonu ve hikaye anlatımına odaklanarak emirliğin APAC pazarlarında stratejik başarısını sağlamada kilit rol oynuyor.
Çin’in video paylaşım sitesi Bilibili ve sosyal ağ ve e-ticaret platformu Red Note gibi platformlar için mesajlar özelleştiriliyor. Emirates ve flydubai gibi havayolu şirketleri aracılığıyla güçlü hava bağlantılarından yararlanarak, Dubai’nin turizm yetkilileri şehri Asya’daki gezginler için alakalı, erişilebilir ve cazip bir destinasyon olarak konumlandırmaya devam ediyor.
APAC turizm pazarlarına yeni giren Suudi Arabistan, tartışmada da belirtildiği gibi, oldukça yerelleştirilmiş bir yaklaşım benimsiyor. 49 farklı ülkeden oluşan bölgenin çeşitliliğini göz önünde bulunduran Krallık’taki turizm yetkilileri, her bir kaynak pazarı, beslenme tercihlerinden kültürel nüanslara kadar yakından inceleyerek seyahat deneyimlerini buna göre özelleştiriyor.
APAC bölgesindeki genç nesiller için sürdürülebilirlik önemli bir unsur. Trip.com’un araştırmasına göre, Y kuşağı ve milenyum kuşağı gezginlerin yüzde 30 ila 40’ı çevre dostu seyahatler için daha fazla ödeme yapmaya hazır. Bu tüketiciler için sürdürülebilirlik, karbon dengeleme ve çevre korumanın ötesine geçerek yerel kültür ve mirasa desteği de kapsıyor.
