Danimarkalı düşünce kuruluşu, Avrupa’daki 39 destinasyonu demiryolu hattı ile birbirine bağlamayı hedeflediği bir plan ortaya koydu. Türkiye ve Ukrayna’nın da bu hatta dahil olması bekleniyor.
Turizm Yatırım Haber – Dış Haberler
Danimarka, Kopenhag merkezli 21st Europe adlı düşünce kuruluşu, geliştirdiği plan çerçevesinde Avrupa çapında bir yüksek hızlı tren ağını hayata geçirmeyi hedefliyor. “Starline” adı verilen bu sistem, Avrupa’daki “parçalı, düzensiz ve çoğunlukla yavaş” demiryolu altyapısını dönüştürerek hava yolculuğuna rakip olacak ultra hızlı bağlantılar sunmayı amaçlıyor.
21st Europe yetkilileri, “Geçmişte altın çağını yaşayan gece trenlerinden bugünün yılda 400 bini aşan Interrail kullanıcısına kadar, açık ve erişilebilir seyahate olan ilgi açıkça görülüyor” ifadelerini kullanıyor. Buna rağmen sınır ötesi seyahatin hâlâ parçalı, yavaş ve pahalı olduğuna dikkat çeken Kuruluş, “Gerçek anlamda entegre bir demiryolu sistemi artık sadece bir konfor meselesi değil; 21. yüzyılda Avrupa’nın dayanıklılığı için stratejik bir gereklilik” diyor.
Yüzde 30 daha hızlı
Halihazırda Avrupa Birliği’nin kıta genelindeki altyapıyı birleştirmeyi amaçlayan Trans-Avrupa Ulaşım Ağı (TEN-T) projesi bulunuyor. Ancak 21st Europe, bu projenin yolcu deneyimi açısından “yeterince iddialı ve tasarımsal anlamda bütüncül” olmadığını savunuyor.
Starline’ın karayolu ve mevcut demiryolu seyahatine kıyasla yaklaşık yüzde 30 daha hızlı olması bekleniyor. Trenlerin, saatte 300-400 km hızla hareket edeceği belirtiliyor.
22 bin kilometrelik ağ kurulacak
21st Europe’un 22.000 kilometrelik Starline ağı, Avrupa’daki 39 noktayı birbirine bağlayacak. Ağ, İngiltere, Türkiye ve Ukrayna’ya kadar uzanacak.
Yeni sistem sayesinde, Helsinki’den Berlin’e seyahat süresi bir tam gün yerine beş saate inecek.
Kuruluş, “Kiev-Berlin arasındaki seyahat, eskiden bir gece sürüyordu. Yeni sistemde ise bu seyahat öngörülebilir ve kesintisiz bir bağlantıya dönüşecek. Bugün yavaş ve dolambaçlı bir rota olan Milano-Münih hattı, büyük ekonomik merkezleri birbirine bağlayan yüksek frekanslı bir hat hâline gelecek” diyor.
Mevkiler yok, ihtiyaca göre oluşturulmuş alanlar var
Starline trenlerinin derin mavi renktte, kolay tanınabilir bir tasarıma sahip olacağı belirtiliyor. Trenlerde birinci veya ikinci sınıf mevkileri olmayacak; bunun yerine yolcuların ihtiyacına göre sessiz çalışma alanları veya aile dostu bölümler gibi farklı alanlar oluşturulacak.
Büyük şehirlerin hemen dışında yeni istasyonlar inşa edilecek ve trenlerin varış noktası bu istasyonlar olacak. İstasyonların yalnızca birer ulaşım noktası değil, aynı zamanda restoranlar, alışveriş alanları ve etkinlik mekânlarının da yer aldığı merkezler olması planlanıyor.
2050 net sıfır hedeflerine ulaşmada fırsat
Yüksek hızlı trenler, kısa mesafeli uçuşlara kıyasla yüzde 90’a kadar daha az karbon salımı yapıyor. Ancak milyonlarca insan hâlâ kısa mesafeli uçuşları tercih ediyor. Kuruluş, “Yüksek hızlı demiryoluna cesur bir geçiş, Avrupa’nın 2050 net sıfır hedeflerine ulaşma konusundaki en büyük şansı olabilir” diyor.
Kamu finansmanıyla işletilecek
Sistem kamu finansmanıyla desteklenecek ve onaylı ulusal demiryolu şirketleri tarafından işletilecek. Yeni kurulacak Avrupa Demiryolu Otoritesi (ERA) ise sistemin koordinasyonundan, uyumluluğundan ve uzun vadeli genişlemesinden sorumlu olacak.
21st Europe, sistemin 2040’a kadar hayata geçirilebileceğini ifade ediyor.
