Daikin, otelcilik sektörüne özel geliştirdiği sürdürülebilir, enerji verimli ve entegre iklimlendirme çözümleriyle öne çıkıyor. VRV sistemlerden otomasyona uzanan geniş ürün gamıyla yatırımcılara konfor, tasarruf ve güven sunan marka, 2050 net sıfır emisyon hedefiyle çevreye de katkı sağlıyor.
İklimlendirme alanında 100 yılı aşkın global tecrübeye sahip olan Daikin, Türkiye’de otelcilik sektörünün ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor. Turizm sektörünün Daikin için stratejik bir öneme sahip olduğunu ve uzun yıllardır önemli bir iş ortağı olduğunu vurgulayan Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Olcay Avcı, “Konforun, verimliliğin ve sürdürülebilirliğin kritik öneme sahip olduğu bu alanda hem misafir memnuniyetini artıracak hem de işletme maliyetlerini azaltacak sistemler geliştiriyoruz” dedi.
VRV sistemler, enerji yönetiminde kolaylık sağlıyor
Otel projelerinde en çok tercih edilen ürün gruplarından birinin VRV sistemler olduğunu ifade eden Avcı, “Mucidi olduğumuz bu teknolojiyle hem butik otellerin hem de büyük tesislerin ısıtma-soğutma ve taze hava ihtiyaçlarını aynı anda karşılayabiliyoruz. Örneğin; ısı geri kazanımlı VRV sistemlerimiz, aynı anda farklı odalarda soğutma ve ısıtma yapılmasına olanak tanırken, bu sırada açığa çıkan ısıyı kullanarak 80°C’ye kadar sıcak su üretebiliyor. Bu da otellerin sıcak su ihtiyacını ek enerji tüketimine gerek kalmadan karşılamalarını sağlıyor” ifadelerini kullandı. Daikin’in Hendek fabrikasında üretilen taze hava santrallerinin de VRV sistemleriyle entegre çalışarak odalara güvenilir taze hava ulaştırdığını aktaran Avcı, tüm sistemlerin otel otomasyonlarıyla entegre edilerek hem yönetim kolaylığı hem de enerji yönetimi sağlandığını vurguladı.
Sektörün ihtiyaçlarına yönelik üretim
Daikin; otel projelerine yalnızca cihaz değil, yüksek verimlilik, kontrol kolaylığı ve uzun ömürlü çözümler sunuyor. Her ölçekten proje için özel çözümler üretmeye, sektördeki ihtiyaçlara öncülük etmeye devam eden Daikin’in sunduğu otomasyon çözümleri turizm sektöründe dikkat çekiyor. Otel yönetim sistemleriyle entegre çalışabilen bu çözümler, enerji tasarrufu ve konforu artıran otomatik fonksiyonlarla sistemlerin kolay yönetimini sağlıyor. Ayrıca, “Daikin Cloud” hizmeti ile sistemlerin uzaktan izlenmesi ve enerji verimliliğini artırıcı önerilerde bulunulması da mümkün hale geliyor. Bu sistem, olası arızaları ve performans düşüşlerini önceden tespit ederek kesintisiz hizmet sunuyor.
Sektörde yarattığı güven ile öne çıkıyor
Daikin’in otel projelerine erişimi noktasında bilgi veren Olcay Avcı, “Bize doğrudan ulaşan yatırımcılar ve proje firmaları olduğu gibi, bizim de iletişime geçtiğimiz otel zincirleri, mimarlık ofisleri ve mühendislik firmaları oluyor. Bunun yanı sıra birçok önemli projede yer alabilmek için sektörel ihaleleri de yakından takip ediyoruz. Tabii burada bizi öne çıkaran en büyük avantajlardan biri Daikin markasının sektörde oluşturduğu güven. Güçlü Ar-Ge altyapımız ve yüksek teknolojiye sahip ürün portföyümüzle yatırımcıların güven duyduğu bir iş ortağıyız” şeklinde konuştu.
Özellikle otel yatırımlarında uzun vadeli verimlilik, sürdürülebilirlik ve hizmet güvencesi de büyük önem taşıyor. Daikin, geniş ürün gamıyla kullanıcıların tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayabilmesiyle öne çıkıyor. Enerji tasarrufu sağlayan, çevre dostu, konfor ve sağlık kriterlerine uygun çözümler müşteri memnuniyetini de artırdığını aktaran Avcı, “Bu da bizi yatırımcı açısından tercih edilen, güvenilir bir çözüm ortağı haline getiriyor” dedi.

“Zorlukları, tecrübemiz ve güçlü saha organizasyonumuzla avantaja çevirebiliyoruz”
“Turizm sektörü, özellikle de otelcilik alanı, dinamik yapısı ve yüksek hizmet beklentisiyle diğer sektörlerden ayrışıyor,” diyen Avcı, bu alanda tedarikçi olmanın hem teknik hem de operasyonel açıdan farklı bir bakış açısı ve esneklik gerektirdiğini ifade ediyor. Avcı, “Avantajlarına baktığımızda; otellerde konfor, sessizlik, hava kalitesi ve enerji verimliliği gibi kriterler bir arada önem taşıyor. Misafir memnuniyetinin ön planda olduğu otelcilikte, sunduğumuz yüksek teknolojili ve entegre sistemlerle hem yatırımcıyı hem de kullanıcıları memnun etme şansı yakalıyoruz” ifadelerini kullandı.
Konaklama sektörünün getirdiği zorluklara da değinen Avcı, “Butik otelden beş yıldızlı tatil köyüne kadar her tesisin ihtiyaçlarını ayrı ayrı analiz etmek ve özelleştirilmiş çözümler sunmak gerekiyor. Bu da proje öncesi ciddi bir teknik danışmanlık ve mühendislik desteği anlamına geliyor. Yine de biz Daikin olarak bu zorlukları, tecrübemiz ve güçlü saha organizasyonumuzla avantaja çevirebiliyoruz. Otelcilik sektörüyle yıllardır süregelen iş birliklerimiz sayesinde, sektörün ihtiyaçlarını çok iyi biliyor ve çözümlerimizi bu doğrultuda şekillendiriyoruz” diye konuştu.
Bugüne kadar Hilton, Ramada, Holiday Inn, Marriott, Crowne Plaza, Radisson Blu, Movenpick, Dedeman, Divan, Crystal gibi güçlü marka bilinirliğine sahip otel zincirlerine çözüm ortaklığı yapan Daikin, bu projelerde otelin büyüklüğüne ve kullanım amacına göre VRV sistemleri, klima santralleri, merkezi otomasyon çözümleri ve sıcak su üretimi gibi farklı ihtiyaçlara yönelik entegre sistemler sundu. Avcı, “Daikin olarak gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında birçok önemli otel projesinde yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Her projede sadece bir iklimlendirme sistemi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve uzun ömürlü kullanım hedeflerini de beraberinde getiriyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde, projeye özel çözümler geliştirerek yatırımcılara değer katmayı amaçlıyoruz. Arnavutköy Ramada Hotel, Wyndham Grand Hotel & Residence, Cratos Hotel, DoubleTree by Hilton, Silk Road Semerkand ve The Luxury Collection gibi seçkin projelerde de Daikin ürün ve çözümlerine yer verilmesi, markamızın hem güvenilirliğini hem de teknik yeterliliğini ortaya koyuyor” diyor.
Daikin, 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu hedefliyor
Sürdürülebilirliği iş yapış biçiminin merkezine alan Daikin’de doğal kaynakları etkin kullanmak, karbon ayak izini azaltmak ve çevresel etkiyi en aza indirmek ürün ve hizmet stratejilerinin temelini oluşturuyor. Bu anlayışla tüm çalışmaların “Daikin Çevre Vizyonu 2050” çerçevesinde şekillendirildiğini aktaran Olcay Avcı, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını şöyle detaylandırdı: “İnovasyonu çevre dostu çözümlerle birleştirdiğimiz bu süreçte, ürünlerimizin büyük çoğunluğunda düşük küresel ısınma potansiyeline (GWP) sahip R-32 soğutucu akışkan kullanıyoruz. Aynı zamanda enerji verimliliğini artıran teknolojilere öncelik veriyor; mucidi olduğumuz havadan suya ısı pompası sistemleri, yüksek performanslı Altherma serisi ve yeşil hidrojen odaklı Ar-Ge çalışmalarımızla sektöre çevreci çözümler kazandırıyoruz. Yakın zamanda pazara sunduğumuz Türkiye’nin ilk R-32 soğutucu akışkanlı gizli döşeme tipi VRV iç ünitesi FXNA-A, bu yaklaşımın somut örneklerinden biri. Bu ürün, konforu, enerji tasarrufunu ve çevresel sorumluluğu tek bir sistemde birleştirirken; kompakt yapısıyla da hem montaj kolaylığı sağlıyor hem de karbon salımını önemli ölçüde düşürüyor. Tüm bu çalışmalarımızın temelinde, Daikin’in 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonu hedefi yer alıyor. Bu doğrultuda enerji verimli ürünler, çevre dostu teknolojiler ve sürdürülebilirlik odaklı hizmet anlayışımızla sektörümüzde öncülük etmeye; her geçen gün daha yaşanabilir bir dünya için çalışmaya devam ediyoruz.”