Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO) Başkanı Osman Çıralı, ”Turistlerin bizi tercih etmesinin en önemli sebeplerinden biri de en büyük hazinemiz denizlerimiz, kıyılarımız, koylarımız… Fakat ne yazık ki bu hazinemiz, Türk Yatçılığının en önemli duraklarının yer aldığı kıyılarımız son yıllarda ciddi tehdit ve saldırı altında” dedi.
Muğla Odaları ve Borsası 40’ıncı Müşterek Toplantısı Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO) ev sahipliğinde Fethiye’de yapıldı.
Muğla ekonomisine yön veren turizm sektörü başta olmak üzere sektörlerin ve Oda üyelerinin ortak sorunlarının, çözüm öneriyle birlikte ele alındığı müşterek toplantıda, Göcek-Dalaman koylarında ve kıyılarında dev marinaya dönüşerek yapılaşmaya neden olacağı gerekçesiyle eleştirilen mapa, şamandıra, tonoz projesi damgasını vurdu.
FTSO Başkanı Osman Çıralı, toplantıdaki konuşmasında, Muğla’nın Ölüdeniz, Turunç, Göcek, Selimiye, Sarıgerme, Akyaka, Okluk, Dalyan, Gümüşlük, Datça gibi çok sayıda doğal güzelliğe sahip olduğunu hatırlattı. Osman Çıralı, şunları söyledi:
Kıyılarımız ve koylarımız saldırı altında
“Doğamızın yanı sıra tarihimiz, kültürümüz ile çok zenginiz. Ve her yıl milyonları ağırlıyoruz, bu güzel coğrafyada. Kullanma koruma dengesi içinde, sürdürülebilir turizm için de bu doğal güzelliklerimizi, korumak en önemli görevimiz. Dünyanın dört bir tarafından gelen turistlerin bizi tercih etmesinin en önemli sebeplerinden biri de en büyük hazinemiz denizlerimiz, kıyılarımız, koylarımız… Fakat ne yazık ki bu hazinemiz, Türk Yatçılığının en önemli duraklarının yer aldığı kıyılarımız son yıllarda ciddi tehdit ve saldırı altında. Bir taraftan taşıma kapasitesi sorunu diğer taraftan koylarımızdaki günübirlik tesis, bağlama iskelesi veya mapa şamandıra adı altındaki yapılaşma girişimleri kıyı ve koylarımızın geleceğini tehdit ediyor. Bu girişimlere, tepkimizi, her platformda dile getiriyoruz.
Son dönemde yeniden gündeme gelen ve koylarımızda yapılaşmaya neden olacak ‘mapa şamandıra’ projesine karşı olduğumuzu açıkça belirtiyoruz. Mapa ve şamandıra sistemiyle sınırlı kalmayacağı açık olan bu proje, 22 koyda iskeleleri, 864 tekne bağlama kapasitesiyle dev bir marina projesidir.
Bu projeyle şu anda koylarda yönetmeliğe aykırı olarak uzun süre kalan teknelerin sürekli konaklaması yasallaşmış olacak. Kıyı ve koylarla ilgili 2022 yılında yaptığımız çalıştay sonuçları dikkate alınmadan, yerelin görüşü alınmadan gündeme getirilen bu proje büyük riskler taşıyor. Ayrıca ÇED raporu alınmadan bu kadar büyük bir alanda bağlama kapasitesi oluşturulması da asla kabul edilebilir değil. Aynı zamanda söz konusu projeyle; koylarda, günlük tur tekneleri, mavi yolculuk tekneleri gibi yerel denizcilik faaliyetlerinin nasıl etkileneceği de belirsiz. Mapa ve şamandıra sistemlerine yerel teknelerin bağlanıp bağlanamayacağı, bağlama ücretlerinin ne kadar olacağı gibi belirsizlikler, yerel denizcilerin ve işletmelerin haklarının ihlali anlamına geliyor. Bu konuda tüm Muğla Odalarımızın ve yetkililerin desteğini bekliyoruz.”
Başkanı Çıralı, konuşmasında turizm sektöründe işveren üzerindeki vergi ve mali yükler ile nitelikli işgücü problemini de dile getirerek, “Ekonomi yönetiminin bindiği dalı kesmemesi için, turizmde sürdürülebilirlik için küçük işletmeleri koruyacak şekilde bu vergi ve yükleri dengeli ve adil bir şekilde uygulanması gerekmektedir.” dedi. Çıralı, daha sonra katılımcılara FTSO öncülüğünde başlatılan ve yer tespiti çalışmaları yürütülen Fethiye Seydikemer Karma Sanayi Sitesi hakkında da bilgi verdi.
Yılda ortalama 50 bin kişi yürüdüğü Likya Yolu’nun rehabilitasyonu ve daha güvenli bir hale getirilmesi için yapılan çalışmaları da anlatan Çıralı, Likya Yolunun geliştirilmesi ve yol üzerindeki ev pansiyonu, kamping, bungalov, restoran gibi küçük işletmelerin kalkındırılmasını amaçlayan 2 milyon Euro bütçeli AB destekli DETOUR projesini de katılımcılarla paylaştı.
İlkay Tugay: “Bütün koylarda istila var”
İMEAK Deniz Ticaret Odası Fethiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İlkay Tugay, göcek koylarındaki mapa şamandıra projesine ilişkin eleştirilerini dile getirerek, “Mapa şamandıra projesi yerel dinamiklerin görüşü alınmadan yapılan Çalıştayın bilimsel sonuçları dikkate alınmadan yapılmak istenmektedir. Bütün koylara proje var. Koylara istila var. Denize girilecek koy, kıyı kalmayacak. Acilen Muğla turizm master planını hazırlamamız gerekiyor. Kıyılarımızdaki ve karadaki kapasitenin ve ihtiyaçların belirlenmesi önemli.” dedi.